Tarafların arabuluculuk sürecinin sonunda “anlaştık” demeleri, hem katılımcıların birlikte gösterdikleri gayretin güzel bir sonucu hem de taraf vekilleri ve müvekkilleri için önemli bir başarıdır. Ancak tecrübeli avukatların bildiği üzere, anlaşma metni imzalanmadan süreç tamamlanmış sayılmaz; aksine, en dikkat gerektiren aşamaya gelinmiştir. Bu aşama; sözlü mutabakatın, tarafların iradesini eksiksiz yansıtan, yoruma mahal vermeyen ve gelecekte yeni uyuşmazlıklara kapı aralamayacak sağlam bir anlaşma belgesine dönüştürülmesidir.
Yazarları arasında yer aldığım Adalet Bakanlığı'nın Temel Arabuluculuk Eğitimi Katılımcı Kitabı ve Uzman Arabuluculuğa Giriş kitaplarında vurgulandığı üzere, anlaşma belgesinin hazırlanması sorumluluğu esasen taraflara ve onların vekillerine aittir. Bu süreç, bir vekilden sadece uyuşmazlığı müzakere etmesini değil, aynı zamanda müzakere edilen şartları en doğru ve iyi şekilde yazılı hale getirme becerisini de gerektirir.
Anlaşma Metnini Müzakere Sırasında
Kurgulamak
Taraf vekilinin müzakereler sırasında
anlaşmanın şekillenmeye başlamasıyla birlikte mutabık kalınan her bir unsurun
nasıl yazılı hale getirileceğini zihnen veya yazılı olarak tasarlaması gerekir.
Vekil, anlaşılan her unsur ve sonuçları hakkında müvekkilini bilgilendirmeli,
müvekkil toplantıda değilse kritik eşiklerle ilgili kısa aralarda iletişime
geçerek müvekkilin mevcut duruma dair talimatını almalıdır. Böylece vekil,
ortaya çıkan nihai metnin müvekkilin iradesiyle tam olarak örtüşmesini sağlamaya
çalışmalıdır. Bu proaktif yaklaşım, ortaya çıkacak yanlış anlamaları, son anda
ortaya çıkabilecek pürüzleri ve olası zaman kayıplarını önleyecektir.
Demir Tavında Dövülür
Müzakereler anlaşmayla
sonuçlandığında, ideal olan, anlaşma belgesinin aynı toplantıda, ara
verilmeksizin hazırlanıp imzalanmasıdır. Metnin hazırlanmasına ara verilmesi
yahut bu işin başka güne ertelenmesi, tarafların süreçten soğumasına ve
anlaşmaktan vazgeçmesine neden olabilir. Elbette tarafların düşünmek için
zamana ihtiyaç duydukları özel durumlar olabilir. Ancak bu durumda dahi
vekiller, sürecin ivmesini korumalı ve anlaşma belgesinin hazırlığı ve gelinen
aşama konusunda arabulucuyu bilgilendirmelidir.
İmza Yetkisi: Varsayımlarla
Hareket Etmeyin
Anlaşma metni hazırlandıktan
sonraki en önemli soru şudur: Belgeyi kim imzalayacak? Taraf vekilinin bu
belgeyi imzalayabilmesi için vekaletnamesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74.
maddesi uyarınca "alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvurmaya"
veya "arabuluculuk anlaşma belgesini imzalamaya" gibi özel bir
yetkinin bulunması şarttır.
Bazen vekaletnamede özel yetki
bulunması dahi, vekilin metni tek başına imzalayabileceği anlamına gelmez.
Özellikle büyük şirketlerde, anlaşmanın içeriği, tutarı veya şirketin iç
yönergeleri gereği imza yetkisi özel olarak düzenlenmiş olabilir. Vekilin vekaletnamesinde
imzalayabileceği en üst anlaşma tutarı belirli bir miktarla sınırlanmış
olabilir veya şirket yetkilileri arasında belirli parasal sınırlara kadar
kademeli yetkiler bulunabilir. Bu nedenle vekil, imza atmadan önce anlaşmanın
son halini müvekkiliyle istişare etmeli ve bu talimatı (örneğin e-posta gibi)
ispat edilebilir bir yöntemle kayıt altına almalıdır. Anlaşma belgesi doğrudan
müvekkil tarafından imzalanacaksa, imza anında yetkili kişilerin hazır
bulunmasını veya belgeyi kısa sürede inceleyip imzalayabilecekleri bir
organizasyonun yapılmasını sağlamak önemlidir.
Sağlam Bir Anlaşma Belgesinin
Temel Unsurları
İyi kurgulanmış bir anlaşma
belgesi, uyuşmazlığı sadece bugün için değil, gelecek için de çözer. Bu nedenle
taraf vekillerinin, aşağıdaki kritik unsurlar bakımından metni gözden geçirmesi
ve gerekiyorsa bu unsurları anlaşma belgesine eklemeyi değerlendirmesi gerekir:
- Edimin Türü: Anlaşma bir para borcuna
ilişkin ise paranın miktarı ve para birimi (yabancı para biriminin türü,
örneğin USD) dikkatle kaleme alınmalıdır. Eğer edim bir işin yapılması
ise, İcra ve İflas Kanunu'nun 30. maddesindeki gereklilikler
gözetilmelidir. Anlaşma metni, yapılacak işi tüm ayrıntılarıyla tarif
etmeli ve ilerideki takip süreçlerinin aksamaması için işin toplam
bedelini de içermelidir.
- Ödeme Planı ve Detayları: Ödemenin peşin mi,
taksitli mi olacağı; taksitli ise vadeleri, gerekiyorsa muacceliyet şartı
ve gecikme halinde uygulanacak faizin türü ile oranı mutlaka
belirlenmelidir.
- Cezai Şart ve İcra Edilebilirlik: Anlaşma
şartlarına uyulmaması halinde ortaya çıkacak zararlar veya anlaşmanın
ifasını tazyik için bir cezai şart belirlenebilir. Ancak, cezai şartın
varlığının yargılamayı gerektirebileceği ve bu durumun anlaşma belgesine
icra edilebilirlik şerhi verilmesini engelleyebileceği unutulmamalıdır.
- Ücret ve Masrafların Paylaşımı: Taraflar,
ihtiyari arabuluculukta ücret ve masraflar konusunda sürece başlamadan
anlaşmış olmalıdır. Dava şartı arabuluculukta ise taraflar ücreti
diledikleri oranda paylaşabilirler, ancak bu hususta anlaşamamaları
halinde eşit öderler (Tüketici uyuşmazlıklarındaki düzenlemenin farklı
olduğu unutulmamalıdır).
- Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretleri:
Uyuşmazlık hakkında derdest bir dava varsa anlaşmanın davayı kısmen veya
tamamen konusuz bırakıp bırakmadığı, yargılama giderleri ve vekalet
ücretlerinin taraflar arasında ne şekilde paylaşılacağı
netleştirilmelidir.
- Gizlilik: Arabuluculuk anlaşma belgesi aleni
bir belgedir. Bu nedenle gizli kalması istenen hususlar anlaşma belgesine
yazılmamalıdır. Zira hukukumuzda ne şerhi verecek sulh hukuk hakimi ne
icra müdürlükleri ne de anlaşmanın delil olarak sunulacağı mahkemeler ve
diğer resmi merciler yönünden bir gizlilik yükümlülüğü düzenlenmemiştir.
Arabuluculuk sürecini hukuken sona erdiren belge "son
tutanak"tır. Tarafların iradesiyle daha sonra hazırlanan anlaşma
belgesi ise bu sürecin sona ermesinden sonra hazırlandığından gizli
değildir.
- Gelecekteki Uyuşmazlıklar İçin Çözüm Yolu:
Taraflar, ileride yaşayabilecekleri benzer uyuşmazlıklar için şimdiden bir
çözüm yolu (örneğin, yeniden arabuluculuk veya tahkim) belirlemeyi
kararlaştırabilirler.
Sonuç olarak, arabuluculuk
sürecinin başarısı, yalnızca sözlü olarak anlaşmaya varılmasıyla değil, bu
anlaşmanın tüm unsurlarını içeren, icra edilebilir ve gerektiğinde bir davaya
dayanak oluşturabilecek sağlam bir anlaşma belgesi ortaya konulması ve
imzalanmasıyla ölçülür. Bu belgenin asıl mimarları, dikkatli, öngörülü ve titiz
yaklaşımlarıyla arabulucudan ziyade taraf vekilleridir.
Kaynakça
Adalet Bakanlığı, Hukuk İşleri
Genel Müdürlüğü, Arabuluculuk Daire Başkanlığı. Temel Arabuluculuk Eğitimi
Katılımcı Kitabı. Ankara: Adalet Bakanlığı, 2021.
Adalet Bakanlığı, Hukuk İşleri
Genel Müdürlüğü, Arabuluculuk Daire Başkanlığı. Uzman Arabuluculuğa Giriş.
Ankara: Adalet Bakanlığı, 2023.
Demir, Şamil. “Arabuluculuk anlaşma belgesinin aleniliği”,
11 Haziran 2025. https://doi.org/10.5281/zenodo.15641788.

Yorumlar